Büyükşehir Belediyesi’ne talip olan insanların her şeyden önce Samsun’un gerçeklerini biliyor olması lazım. Samsun kentini Samsun yapan, Samsunluları Samsunlu yapan gerçek nedir bilmeli. Samsun’un vizyonu bir karmaşa altında. Sağlık kentimi, sanayi kentimi, spor kentimi, eğitim kentimi, turizm kentimi bir bakıyoruz hiç biri değiliz Samsun ne kenti olduğunu artık bilmek zorunda.
ÜRETMEDEN TÜKETMENİN SONU
Samsun Mimarlar Odası Başkanı İshak Memişoğlu, “Merkezi idarelerinde yönlendirmesi olduğundan o dönem neye bir atılım yapılıyorsa Samsun için onun söylentileri yapılıyor. Buna örnek vermek gerekirse şuan Samsun’da sanayi konusunda bir hamle var. Sadece betonlaşarak, arazi rantları ve binalar yapılarak bir ülkenin kalkınamayacağı görüldü ve bu ekonomik kriz ile de kendisini gösterdi. Dünyadaki ekonomik otoriteler Türkiye ile ilgili raporlarında bunları açıkça yazdı. Türkiye’deki ekonomistlerde bu kanaatti düşünüyor. Üretmeden sadece tüketime dayalı yaşantılarda bu durum kaçınılmaz sondu ve biz bunu gördük. Gayrimenkulde yaşananlar Ülke içerisindeki kaynakların kendi içerisinde ki kısır döngüdür. Siz bunu üretime yöneltemediğiniz için istihdamda yaratamıyorsunuz dolayısıyla ekonomik krizlerde kaçınılmaz oluyor” diye söyledi.
PLANLAMA KARARLARI YANLIŞ ALINIYOR
İshak Memişoğlu, “Samsun’daki karar alıcı mekanizma olan özellikle Samsun Valiliğinin yapmış olduğu son ekonomik sektörler toplantısında alelacele bir takım girişimlerde bulunulduğunu gördük. Bunlardan birisi Gelemen çiftliği sanayiye açılabilir mi açılamaz mı? Kenti sanayi noktasında da bir yere taşımak istiyorsunuz ama çiftlik ve sanayi tezatlığı ortada bu kez tarım arazilerine gözü dikmiş oluyorsunuz. Bir şeyi oluşturmaya çalışırken diğer taraftan başka bir şeyi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bununla beraber havaalanından Kızılırmak’a kadar alanında sanayiye açılmasına dayalı sanayi müdürlüğüne, ticaret ve sanayi odasına görev verildi. Kenti sanayileşme adına hamle yapmak doğru fakat bunu yaparken bunun yöntemi yanlış. Sanayileşme hangi noktalarda yapılmasına dayalı bunu uzman kişilere havale etmesi gerekli. Sanayi merkezini bürokratlar yâda sanayiciler değil bunu planlayıcıların düzenlemesi lazım. 1980’lerdeçizilmiş bir çevre düzeni planımız mevcut. Buna dayalı nerede tarım yapılmalı nerede sanayi yerleşkesi kurulmalı nerede kentleşmeli bunların planı var. Doğal ekolojik dengelerin korunmasına dayalı neler yapılmalı bunlarda planlanmış durumda ama plana kimsenin uyduğu yok” diye konuştu.
DOĞRU VE ORTAK AKIL ŞART
Büyükşehir Belediye Başkanı olacak kişi ortak akılla önce kenti iyi tanımlayabilmesi ve birlikte hareket etmesi gerekli diyen Memişoğlu, “Şuan da herkes bir takım projelerden bahsediyor şuraya şu tesisi buraya bu binayı yapacağım diyerek. Tamam bunlar geleceğe yönelik proje ama bizim geçmişten gelen sorunlarımız var. Otopark sorunumuz çözülmüş mü çözülmemiş. Ulaşım sorunu çözülebilmiş mi hayır. Bizim kent içinde çocuklarımızı sosyalleştirecek yeşil alanlarımız yok. Kenti daha yaşanılabilir hale getirmek için geçmişten gelen sorunlarımızı masaya yatırıp, bunların çözüm önerilerini ortaya koymamız lazım. Büyükşehir adayı olacak herhangi birisine soruyorum, ‘Otopark sorununu nasıl çözeceksiniz’, belediyelerin bu vatandaşlara binlerce otopark burcu var. Motorlu taşıtlar vergisi ile parasını almış halktan ama ortada kısmen yapılmış ama çoğunluğu yapılmamış bir sorun bırakmış geriye. Sokaklarda Parktek’ler iptal ettiriliyor bu sevindirici bir haber elbette. Sokaklar bir takım girişimciler tarafından işgal edilmiş durumda” ifade etti.
İMAR AFFI İLE USULSÜZLÜK GÖZMEZDEN GELİNİYOR
İmar uygulamaları kapsamında imar affı ile çarpık kentleşmeye meydan veriliyor diyen Samsun Mimarlar Odası Başkanı İshak Memişoğlu, “Sağlıksız kentleşme konusunda kararlı olunmalı. Bu işler yerel yöneticiler tarafından bu noktaya getiriliyor daha sonradan da yerel seçimlere seçim rantı sağlanıyor ama bu kez hükümet biraz daha erken davranarak, bu işin bütün kaymağını merkeze kaydırdı. Şuan belediyeler devre dışı bırakıldı ve çevre ve şehircilik bakanlığı tüm çalışmaları ve evrakları yürütüyor ve para tamamen merkezi idareye yatırılıyor. Burada Belediye kaçak yapılara düzenlemiş cezaları da kaldırmak zorunda kaldı. Şimdi siz tutuyorsunuz mimarlık olabilir ama hiçbir mühendislik eğitimi almamış zemin hakkında jeolojik etütleri olmayan tamamen vatandaşın kendi inisiyatifiyle yaptığı yapıya onay veriyorsunuz. Bu şuna benzedi gayrimeşru işini halletmek isteyen vatandaş evrakın arasına para koyup rüşvet veriyordu, şimdi devlet evrakın arasına koyma kardeşim ben sana hesap numarası veriyorum sen git oraya yatır ben seni görmeyeceğim diyor. Yapılan uygulama vatandaşa bir artı getirmiyor sadece şuan ben seni görmezden geleceğim diyor imar affının açılımı bu şekilde. Usulsüzlük para karşılığı görmezden geliniyor halkın oradaki can ve mal kaybının olup olmayacağına dikkat edilmiyor. Bu sorumluluktan kendisini kurtarmak isteyen devlet ‘doğabilecek tüm olumsuzluklardan başvuru sahibi sorumludur’ diye bir ibare ile bu konudan kendisini kurtarıyor. Ben seni affediyorum ama senin bu binandan bir sorun çıkar ama çıkarsa ben sorumlu değilim demek sosyal devlet anlayışına ve anayasanın insan haklarına aykırı bir durum. Sosyal devlet vatandaşını her yönüyle korumak demek oysa sen vatandaşı kaderine terk ediyorsun” sözleriyle eleştirdi.
RANTSAL DÖNÜŞÜM YAPILIYOR
2002’den bu zamana kadar Samsun’da kaybettiğimiz çok şey var diye söyleyen Memişoğlu,” Çağdaş bir kent nasıl olmalı bunu yakalayamadık. Zaten yetersiz olan kent boşluklarını halen satmaya devam ediyor. Bu kentin ileriye taşınması ve insanların mutlu olabilmesi için ne yapmak gerekli diyerek bir tanımlama yapmak gerekirse yaşanılabilen kent olabilmesi için halen kötü bir ivme ile devam ediyor. Karadeniz kentleri arasında en kurtarılabilen kent Samsun o yüzden halen umudumuz var. Bugünden tezi yok bütün politikalarımızı değiştirmemiz lazım. Kentsel dönüşüm hadisesine bir mahalle bazında bakmamak lazım Kentsel dönüşümü tüm kenti değiştirebilecek biçimde bakmak lazım. Bir yerde bir dönüşüm yapılıyorsa bu dönüşüm bu kente ne katacak bu bakılmalı. Kentsel dönüşümlerde kenti dönüştürmekten çok rantı dönüştürmek olarak bakılıyor” diye konuştu.
YAŞANILABİLEN KENT HAYALİ
Samsun Mimarlar Odası Başkanı İshak Memişoğlu yerel seçimlere dikkat çekerek, ”Büyükşehir belediye Başkanını oylarken vatandaşlar, önce halkında parti gözetmeksizin o isimde kendi geleceğini görmeli ve kendi geleceğini oylamalı. Bir yaşanılabilen kenti hayal etsin vatandaş ve o şekilde istekleri doğrultusunda oylasın. İstihdamı, yeşil alanı yaya dolaşımı, araç ile ulaşımı ve araç park alanları her şeyi göz önünde bulundurmalı. İstihdam çok önemli ve merkezi irade kendi politikaları doğrultusunda istihdamı dağıtıyor. Bu kesinlikle doğru istihdam alanları olması gerekli çünkü bizim bu kentte yaşayan insanlara istihdam yaratmak gibi bir zorunluluğumuz var. Türkiye’deki siyasi tablo, oluşan hükümet yapıları, onların siyasete bakış biçimleri çok farklı ne taraf güçlüyse o tarafa dönülüyor. Gaziantep örneğinde Belediye Başkanının bir konuşmasında diyor ki ‘Biz sadece merkezi idareden gölge etmemesini istedik bu başarımızın sırrı budur’ dedi. Bizde sanayi yapmak istiyoruz ama kentin dibinde organize sanayiyi büyütmeye çalışıyoruz. Sonuçta kentte büyüyor ve iç içe kalıyor dolaysıyla başka projeler ve ortak akıl ile geleceğe hazırlanmak gerekiyor” dedi.
Kaynak: Samsun Konuşuyor