Gönül senin oynayacağın bir şey değil ki, gönül senin elini kolunu sallayarak girip çıkabileceğin bir yer değil ki, şakaya gelir yanı yoktur. Dikkat et.
Basit diye başlayıp önemsemediğin bir şey, bir fırtına gibi, bir kasırga gibi içine alır, yüksek bir dalga gibi çarpar seni.
Ya bulaşmayacaksın bu işlere, ya adam gibi seveceksin gerisi yoktur. Sen, sadece senin gönlünü hesaba katmayacaksın. Hesap edeceksin girdiğin gönlün halini. Hesap edeceksin sana akan duyguların yönünü, hesap katacaksın sevdiğini.
Çizdim oynamıyorum yoktur gönül işlerinde, ya sen çarpılırsın, ya karşıda ki, arası yoktur, şakası yoktur.
Oynarsan hesapsız bir oyun, öyle bir hale gelir ki sevdiğin, ne sen tanırsın, ne bir başkası. Ya hırsın en ağır haliyle karşılaşırsın, seni içine alıp mahvedecek, ya da bir hayatı mahvedersin. Varsa vicdanın bir ömür boyu yangınla baş başa kalır, varsa vicdanın uyutmaz seni geceleri ve varsa vicdanın veremeyeceğin bir hesabın olur.
Ne kapı açacaksın bir kötülüğe ne de açtığın bir kapıda kötülük üreteceksin. Sadık kalacaksan gireceksin o kapıdan, seveceksen gireceksin o kapıdan, samimiysen gireceksin o kapıdan.
Gönül senin oynayacağın bir şey değil ki, gönül senin elini kolunu sallayarak girip çıkabileceğin bir yer değil ki, şakaya gelir yanı yoktur. Dikkat et.
Mirza TAZEGÜL
Pisikonet