Tüm Bel-Sen Samsun Şube Başkanı Suat Yıldız, TÜİK’in enflasyon rakamlarına tepki gösterdi. Tüm Bel Sen Samsun Şube Başkanı Suat Yıldız, “Zam sağanağı hız kesmiyor. TUİK rakamlarına göre resmi enflasyon bir yılda %73,5, son beş ayda ise %35,64 arttı” dedi.

Başkan Yıldız yaptığı açıklamada;

“Bizim çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon ise bu resmi rakamları katlıyor. Özellikle başta yaşamsal ihtiyaçlarımız olan gıda ürünlerinde, doğalgazda, elektrikte ve kiralarda yaşanan zamlar resmi enflasyonun çok daha üzerinde. Hızla Yoksullaşıyoruz. Geçinemiyoruz.

                           SON BİR YILLIK ARTIŞ

Zamların hızına yetişemiyoruz. Her alışverişte cebimizden çıkan para gittikçe artarken alabildiğimiz ürünler azalmaya devam ediyor.

MAAŞIMIZLA BİR YIL ÖNCE NE KADAR ALABİLİYORDUK! BUGÜN NE KADAR ALABİLİYORUZ?

BU NOKTAYA, BU YOKSULLUĞA NASIL GELDİK?

Yıllardır maaş artışlarımız bizim çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonla hiçbir ilgisi olmayan TUİK resmi enflasyonuna göre artırıldı. Kendine ‘yetkili’ diyen sendikalar ise hem ‘enflasyon zammı sıfır zam demektir’ dedi. Hem de masa başında oluşturulan bu sahte rakamların altına imza attı.

• Maaş artışlarımızı düşük tutmak için enflasyon da düşük gösterildi. Bunun için yapılan hileler özellikle enflasyon farkı alacağımız aylar yaklaştıkça daha da arttı.

• En son Mayıs ayında yapılan hile ile TUİK kurulduğundan beri yapılan enflasyon sepetine dayalı sistem ortadan kaldırıldı. TUİK enflasyon sepetinde yer alan 409 ürün, madde ve hizmetin fiyatını paylaşmayacak. Yani TUİK artık enflasyonu açıklarken kendi ‘enflasyon sepetini’ bile dikkate almayacak.

Tüm bunlara rağmen ülkeyi yönetenler, açlık sınırına yaklaşan maaşlarımızın hala takla attırılan enflasyon rakamlarına göre artırılması ile yetinmemizi istiyorlar.

İçine sürüklendiğimiz derin yoksulluğa karşı kimileri ise çözüm olarak eşel mobil sistemini göstermenin ötesine geçemiyor. Her ayın resmi enflasyonunun o ayın maaşına yansıtılmasını isteyen eşel mobilciler ‘böylece enflasyon farkı için altı ay beklemeyeceğiz’ diyor.

Oysa resmi enflasyon rakamlarının bizim yaşadığımız hayat pahalılığının yarısın bile yansıtmadığı ortada. Üstelik enflasyonu sürekli düşük tutanların başvurduğu hilelere her gün bir yenisi ekleniyor.

Bu şartlarda eşel mobil talep etmek bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir.

Sahte enflasyon rakamlarına göre artış sonucunda; 20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katına denk gelen ortalama maaşımız bugün asgari ücretin 1,5 katına indi. Asgari ücretin en az 1,5 katı olan emekli maaşlarımız ise 20 yılın sonunda asgari ücret seviyesine yaklaştı.

İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET İÇİN ÇÖZÜM

En düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir.

Bunu için;

– Eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük maaşı alan kamu emekçisinin geliri maaşının yanısıra eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı, yiyecek yardımı, ikramiye, yakacak yardımı gibi kalemlerde artışlarla yoksulluk sınırının (2022 Mayıs itibari ile 19.785 TL) üzerine çıkarılmalıdır.

– Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, bu maddelerde KDV sıfırlanmalıdır. Akaryakıt ürünlerinden telefona kadar lüks olmaktan çıkan her üründe ÖTV kaldırılmalıdır.

– Halkın, emekçilerin cebinden alıp zenginlere, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın araçları olan Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Kamu Özel İş Birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler Sonlandırılmalıdır.

Yukarıda sıralanan talepler 2023 Ağustos ‘toplu sözleşmesi’ beklenmeden hayata geçirilmeli, hem kamu emekçilerini, emeklilerin hem de asgari ücretlilerin kayıpları bir an önce giderilmelidir” dedi.