Yediğimiz besinleri gerçek vitamin ve mineral değerlerinde alabiliyor muyuz?
Sağlıklı beslenebiliyor muyuz? Yediğimiz besinler üretimde kontrol ediliyor mu?
İşte tüm bu soruların çözümü; sertifikalı organik beslenmede yatıyor.
Organik beslenme ile sorgulamaya başladığımız bu gerçekler, sebze ve meyvelerin toprağından tohumuna, fidesinden meyvesine kadar geçen tüm oluşum sürecinde, tavuk ve yumurta gibi hayvanın beslenmesi ve besin içeriği, gezdiği serbest alanın kontrolü, kesim şartları ve ambalajlanması da yine organik sertifika ile içimizi rahatlatıyor.
Organik sertifika veren firmalar ülkemizde 15 e yakın sayıdadır ve hepsi yurt dışına bağlı olarak çalışan, denetimleri de olan firmalardır. Konusunda son derece hassas ve titiz çalışan üretimin her aşamasında analiz ve kontroller yapan, topraktan – tohuma, fideden – meyveye, paketlemeden – raflara ulaşana kadar kontrolleri yapılan, organik üretim kriterlerine uygundur onayını veren firmalardır.
Hepimiz artık yaşam hızına uyum sağlamak için maalesef, hızlı tüketen, yeniliği çabuk kabullenip, kolay terk eden bireyler haline geldik. Beslenmemizdeki bu tüketim bilinci, reklam ve akımlar bizlere ata tohumlarımızı, tarıma olan düşkünlüğümüzü, sağlıklı sebze ve meyveler tüketimimizi, gerçek lezzetlerimizi unutturdu. Sağlıklı yaşam için ne yememiz gerektiğini, nereden tüketmemiz gerektiğini unutturdu. Konvansiyonel tarım ile ağız tadımız değiştirildi, daha fazla ürün elde edilebilmek için hormonlar, kimyasallar, aroma ve katkı maddeleri ile gerçek lezzet ve tadlardan uzaklaştırıldık. Tek boy, tek renk meyveleri görmeye alıştırıldık. Katkı maddeleri ile besinlerin raf ömürleri uzatıldı. Bütün bu değişim ile ortaya çıkan ürünler hepimizin sağlığını tehdit etmeye başladı.
Meyvelerdeki fruktoz miktarının arttırılmış olması obezite ve şeker hastalıklarının artması ve buna bağlı diğer hastalıklarında ortaya çıkmasına sebep oldu. Çevremizde; kanser, alzehimer, çocuklarda konsantrasyon bozuklukları, erken ergenlik yaşı, hormonal rahatsızlıkları daha sık duyar olduk. Bağışıklık sistemimiz kolay zayıflar oldu, antibiyotik kullanım oranımız arttı, sebepsiz uykusuzluk ve kaşıntılar da işte tüm bu kontrolsüz üretimde kullanılan hormonlar ve kimyasal maddeler ile fazlalaştı.
Bunun içindir ki; ne yediğimiz, nereden yediğimiz artık önemli bir hal aldı. Hepimiz özellikle, sağlıklı bir nesil için sağlıklı sofralar kurma görevini artık üzerimize almalıyız.
Bio.Belgin Aras