Ünlü Kabadayı Alaattin Çakıcı, Keskin T Tipi Ceza ve infaz kurumu kanalıyla UYAP üzerinden, Cumhurbaşkanlığı makamına mektup gönderdi.
Alaattin Çakıcı, Cumhurbaşkanlığı makamına gönderdiği mektupta, Kimin benimle ne işi varsa cezaevinin içinde ulaşamıyorlarsa, bazen Hastane ye gidiyorum kiralıkta tutabilirler. Hiç sorun değil. Yaşamım benim için bir bedeli olduğu gibi bu tip insanlarında düşüncelerinde bir bedeli olması gerekli” dedi.
ÖLÜM ŞEREFLİ BİR İNSAN İÇİN KAYBETMEK DEĞİLDİR
Çakıcı, Cumhur başkanlığı makamına gönderdiği mektubunda Ölümün insanı heryerde yakalayabileceğini belirterek; “Sayın Cumhurbaşkanım 15 Temmuz’dan sonra bir basın açıklamamda Devletin bekasına sahip çıktığınız sürece hakkınızda doğru konuştuklarınız için “evet” Devlet beka sına sıkıntı veriyorsa “hayır” konuşacağımı, daha evvelde dile getirmiştim. 15 Temmuz ‘dan sonraki dik duruşunuzdan özellikle Uluslararası söylemleriniz devletimiz ve aziz milletimiz için tüm sözlerinizin bazı basın açıklamalarımda her sözün altına imza attım. Çünkü onlar doğru söylemlerdi. Bu cümleyi kullanırken yalakalık olarak yaptığımı algılarsanız “son günlerde acaba Alaattin ÇAKICI ceza evinden çıkmak için” anlamında düşünürseniz ben mezardaki Babama bile yalakalık yapmam Bilirmisiniz Ölüm insanı cezaevinde’de hastanede’de sokakta’da adliye koridorunda’da yakalar. Ölüm şerefli bir insan için kaybetmek değil (kazanmaktır)” dedi.
Alaattin Çakıcı mektubuna şöyle devam etti:
“ALLAH’A İMAN ETMEYEN ŞEREFSİZDİR”
Sayın Cumhurbaşkanım belki içinizden geçer kamuoyununda içinden geçebilir. 15 Temmuzdan sonra söz verdim şimdide bu mektubu yazıyorum. Bu adam dengesiz mi diyebilirler , bu adam yedisinde neyse yetmişindede odur. Söz erkeğin ağzından çıkar. Yaptığınız her şeye ,devlet adına doğru olan her söyleminiz Devlet bekasına gönül vermiş Vatan sever gibi Alaattin ÇAKICI içinde onurdur .Bu aziz millet şahsınız ve aileniz gemileri yaktığınızı bilmektedir. Yukarında ifade ettiğim gibi mezardaki Babam Ali ÇAKICI ya bile yalakalık yapmam. Belki size birileri yanlış bilgi vermektedir. Kim ölümden korkuyorsa o ALLAHA iman etmeyen şerefsizdir. Benim için ölüm RABBİME kavuşmaktır. Devletimizin bu zorlu sürecinde Adalet Bakanlığına bağlı cezaevi kurumlarında ve bunların bağlı bulunmuş oldukları genel müdürlükte gelişen olaylardan direk haberiniz olmayabilir. İşiniz başınızdan aşkın nereye yetişesiniz. 64 yıllık hayatımda iğne ucu kadar Devletime değil hata yapmak iğne ucu kadar hayalimden geçirmedim. Birileri beni bu yaştan sonra devlet düşmanı yapmak için yıllardır uğraşıyor Devlet düşmanı olmayı hayalimde düşünürsem ALLAH ocağımı kapatsın. Siz ve Devletinde bağlı namuslu bürokratlar AZİZ TÜRK MİLLETİ şunu bilmeli birileri ya kendine gelir, eğer adamlıkları varsa beni öldürtürler. Ama onlarda teke yumurtası ne gezer. Gelişebilecek bireysel müessif herhangi bir olayı Devlet bazına çekilmemesi için bu satırlar kaleme almıştır.
“TEKEYİ BIRAKTIK KOÇ YUMURTALARI BİLE YOK”
Yatmış olduğum cezaevine sıhhatim açısı için sevk edildim, buranın havası sıhhatime iyi gelmektedir. Nedense geldiğim günden bu güne kadar her türlü her şeyi denediler , kamera’larda belli her seferinde rezil oldular. Daha evvel Mehmet Fatih Berivanlı, ya bir mektup göndermiştim. Ama Devlet göndermediği sürece bu cezaevinden hiçbir yere gitmek istemiyorum. Burayı karıştıran gizli güç yürekleri yetiyorsa beni öldürebilirler. Yukarıda ifade etmiştim, tekeyi bıraktık koç yumurtaları bile yok. Bu cezaevine ve bu Şehir e ismim ağır mı geldi ? Kimin benimle ne işi varsa cezaevinin içinde ulaşamıyorlarsa bazen Hastane ye gidiyorum kiralıkta tutabilirler. Hiç sorun değil. Yaşamım benim için bir bedeli olduğu gibi bu tip insanlarında düşüncelerinde bir bedeli olması gerekli. Efendim kullandığım bu cümle laf olsun diye değil insanlar devrilir, arkasından çok büyük depremler oluşur. Bu yazıya dökülen cümleler sizin şahsınızla ilgili değildir. Onlar kendilerini biliyorlar şahsınıza ve AZİZ TÜRK MİLLETİNE saygılarımla arz ederim.
NOT : Devlet beni nereye gönderirse seve seve giderim. Orada beni ölüm bile beklese yazının içerisinde ifade ettiğim gibi, şerefiyle ölmek kayıp değildir Onurdur.