Samsun’un idaresi adına iç açıcı olmayan cümleleri telaffuz etmeme sebep olacak durum; ORC Araştırma Şirketinin servis etmiş olduğu memnuniyet anketinden çıkan sonuç dır…
Otuz adet büyükşehir belediyesinin arasında, Samsunlunun krallar gibi yaşadığını iddia eden başkanın yönettiği Samsun Büyükşehir Belediyesi 16. sırada yer aldı…
Bırakın ilk beşi, ilk yarıda bile yer alamadık…
Bunu, herhangi bir gazete, dergi, televizyon kanalı, radyo programcısı, köşe yazarı söylemiyor…
Halk iradesinin, yansımasının ürünü…
1993 yılında büyükşehir olmuş Samsun’un, 1999 yılından itibaren, mevcut idare anlayışıyla başkanlık eden Yılmaz’ın, Samsun’u taşıması gereken nokta ile yarışması gereken iller belliyken…
2019 ve 2023 hedefleri olan kentimizin, 2012 yılında büyükşehir olmuş; Aydın, Ordu, Balıkesir, Kahramanmaraş, Malatya gibi şehirlerin gerisinde kalması, Samsun’un kaynak ve potansiyelinin etkin kullanılamadığın, arz talep dengesine 17 yılda hakim olunamadığının en büyük göstergesi olarak karşımıza çıkmış oldu…
“Altyapı, Çevre düzenlemesi ve temizliği, Kaldırım ve yollar, Kent estetiği, Sosyal hizmetler, Şebeke suyu, Trafik akış düzeni, Ulaşım, Yeşil alan ve parklar” gibi sermaye grubunu doğrudan ilgilendirmeyip toplum menfaatini direkt etkileyen hizmet gruplarında, Samsunlunun memnuniyeti, şehrimizi 30 büyük belediye arasında ancak 16. sıraya taşıyabildi…
Ve bazı yerel medya mensubu gazete ve haber sitelerimiz, Samsun’un %51’i memnun cümleleriyle bu vasat duruşun üzerine dantel örtü sermeye yeltendi…
Ve 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde büyükşehre aday gösterilen başkan için atılan; “Eller Kaosa Kalktı” ve türevi manşetler…
İyi niyetli olan kimse, Samsun için planlanacak ve uygulanacak projelere karşı çıkmaz…
Üretilecek hizmetin toplumun geneline hitap etmemesi, şehrin kimliğini yansıtmaması, kaynakların verimli kullanılmaması gibi etkenlere bağlı olarak muhalefet hakkı doğan durumlara da önyargılı yaklaşılamaz…
2004 yılından itibaren, doğalgaz dağıtımı yapılmasına rağmen, on yıllarca ötelenmiş kentsel dönüşüm belirsizliğinin ürünü “Doğalgaz” altyapı tesis edilemeyen çevre halkının,
Karadeniz’e kıyısı bulunan şehrimizin, “Deniz ulaşımı”ndan bugüne kadar süreklilik arz edecek şekilde istifade edememiş toplumun,
2010 yılında faaliyete başlayıp, ray uzunluğunun olması gerekenin çok altında tesis edilen ve Canik, Tekkeköy gibi merkez ilçelerde ulaşım hizmeti ver(e)meyen “Hafif raylı sistem” mağduru hemşerilerimizin,
Her yaş sınıfının istifadesine sunulması gereken ve çok amaçlı fayda sağlayan objeleri bünyesinde barındırması kaçınılmaz olan, değerlerini, kültürünü ve asli tarihini yansıtması beklenen, “Batı Park” gibi ortak kullanım alanlarına kent kimliğine aykırı misyon yüklenmesi sonucu Samsunlunun,
Dört adet merkez ilçesi bulunan büyük(!) şehrimizde, herhangi birinde yeşil alanların şahı diyebileceğimiz; rekreasyon, sağlık, estetik, gölge, gürültü önleme, karbon tutma gibi birçok fonksiyona altlık olan “Kent Ormanı” yoksunu gençliğin,
Fen işlerinin yol ve kaldırım, SASKİ’nin su ile ilgili sıradan hizmet haberlerini servis etmesiyle Büyükşehir Belediyesine sempati duyup; gelişiyoruz, olumlu yönde değişiyoruz, kalkınıyoruz demesini kimse beklemesin…
*** *** ***
Samsun yerelinin yönetim zafiyetini görmek için ankete itibar göstermeyenlere şu envanteri de gösterebiliriz;
Şehrimiz, 30 yaş altı ciddi göç kaybına uğruyor. Bu 30 yaş altı verilen göçün oransal büyüklüğünü yüksekokul ve fakülte mezunları oluşturuyor. Ve kentimiz, 55-59 yaş aralığında göç alıyor. Yani üretme potansiyelinden öte tüketme potansiyeli olan bir Samsun profili çıkıyor karşımıza. Halk deyimi ile; Emekli kenti…
İşin özü;
Yusuf Ziya Yılmaz, Samsun’a başkan olabilir…
Lakin; asla bir lider olarak anılmayacaktır…