Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av.Tufan Akcagöz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, okullara göndermiş olduğu bir genelgeyle, dini bilgiler kapsamında ele alınan şehitlik, gazilik, manevi temizlik, kanaatkarlık, merhamet ve tevazu gibi konuların, bundan böyle dışarıdan getirilecek şahıslar tarafından öğretileceğinin duyurulduğunu ve bu durumun, adı bir çok şaibeye karışmış, hatta çocuk istismarıyla adı bütünleşmiş dini vakıf ve cemaatlerin okullara sızmasının yolunu açtığını kaydetti. Genelgenin, öğretmenleri de küçük düşürdüğünü dile getiren Tufan Akcagöz, “Yıllarca, sınav sorularının çalınmasına ve bir anlamda emek hırsızlığına engel olamayan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi okullara bir genelge gönderiyor ve bir takım konuların artık dışarıdan gelecek olan kişilerce anlatılacağını dikte ediyor. Kim bunlar? Belli değil ama tahmin etmesi de zor değil. Yıllarca cemaat adı altında ülkenin en gizli hücrelerine girildiğini artık sağır sultan bile biliyor. Şimdi, din dersi adı altında başka cemaat mensupları, okullara girip ders anlatacak. Peki, bahsedilen konuları öğretmenlerin anlatması mümkün değil mi? Pekala mümkün. Öğretmenleri, sanki yetersizmiş gibi göstermeye kimsenin hakkı yok. Adları ciddi şaibelere karışmış dini vakıflar, cemaatler var. Bir kısmının adı, çocuk istismarı ile gündeme geldi. Bu genelge, işte bu tür yapıların da ister istemez okullara sızmasına olanak tanıyor.” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, ‘Değerler harekatı’ adı verilen eğitimde ise İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından üst kurullar kurulacağını ve okullarda bu alanda hangi konuların işleneceği ve hangi kişilerin seminer vereceğinin de belirleneceğini dile getiren Tufan Akcagöz, “Eğitim sisteminin olması gerekenin çok ötesinde, bilimsel nitelikten uzaklaştığını ve Eğitim müfredatının bilimsel temelden kopartıldığını dile getirmiştik. Okulun işleyişine, kimin hangi konuda seminer vereceğine artık öğretmenler değil, niteliği henüz belli olmayan ama dini referanslı olacakları açıklanan komisyonlar karar verecek. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Tüm öğretmen ve velilerin, bu duruma tepki göstermesi gerekir. Tüm bunları siyaseten söylemiyorum. Bir nesil tehlike altında. Bilimsel temelden uzaklaşan bir eğitim sistemi, bilim adamları yetiştiremez. Arap coğrafyasına bakın. Hemen hepsi, dini referanslı sistemini benimsemiş durumda. Buralara baktığımızda gördüğümüz tek şey, zifiri bir karanlık, kör cehalet ve geri kalmışlıktır. Türkiye’nin aynı tuzağa düşürülmesine fırsat verilmemelidir. “ diye konuştu.