Eylül 1999’a kadar emeklilik için yaş şartı yoktu. Ancak yapılan bir düzenlemeyle kadınlarda 40 ila 58, erkeklerde 44 ila 60 yaş arasında değişen kademeli bir yaş şartı getirildi. Bu kişiler yıllardır ’emeklilikte yaşa takılanlar’ için bir düzenleme bekliyordu ancak Çalışma Bakanı Soylu böyle bir çalışmanın olmadığını açıkladı ve tüm umutlar tükendi…
Geçtiğimiz günlerde Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları sonrası ’emeklilikte yaşa takılanlar’ için zaten çok düşük olan umutlar tükenmiş oldu. Emeklilik için yaş koşulunu sağlayamadıkları için kendisi de ’emeklilikte yaşa takılanlar’ içerisinde yer alan Süleyman Soylu’nun açıklaması sonrası bu kişiler aylık almak için yaş şartını dolduracakları tarihi beklemek zorunda kaldılar. Peki, kim bu ’emeklilikte yaşa takılanlar’ ve niçin bu kişiler için bir düzenleme yapılmıyor? Bir kişinin emekli olabilmesi için genel anlamda üç şartı yerine getirmesi gerekir. Yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı.
8 EYLÜL 1999’DA DEĞİŞTİ
Bu şartlar kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarihte belirlenir ve bu üç şartın yerine getirildiği tarihte kişiye emekli aylığı bağlanır. Örneğin ilk kez 18.04.2016’da çalışmaya başlayacak bir erkek sigortalı 60 yaşında ve 7.200 prim günüyle emekli olabilir. Bunu bilen çalışan da planlarını ona göre yapar. 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olan kişilerin emekli olabilmesi için yaş şartı yoktu. Erkekler için 25, kadınlar için 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim emeklilik için yeterliydi. Bu nedenle 18 yaşında çalışmaya başlayan bir kadın sigortalının 38 yaşında emekli olması mümkündü. Ancak 1999 yılında yapılan değişiklikle emeklilik için kadınlarda 40 ila 58, erkeklerde 44 ila 60 yaş arasında değişen kademeli bir yaş şartı getirildi.
Ve hayaller suya düştü
Bu nedenle ’emeklilikte yaşa takılanlar’ grubu oluştu. Ve Marmaris’e yerleşip organik tarım yapma planları kuran kişiler, her sabah işe giderken trafikle boğuşmaya devam etmek zorunda kaldılar. Yaşa takılanların yaş şartına tabi olmadan veya kendileri için belirlenen yaş şartından daha önce emekli olması yönünde bir düzenleme sosyal güvenlik sisteminin mali dengesini ve sürdürülebilirliğini riske atacak sonuçlar doğuracak olması nedeniyle gerçekleştirilmiyor.
Mağduriyet biliniyor ama…
1999’DA emeklilik için gerekli koşullara yaşın da eklenmesi sürdürülemez hale gelen sosyal güvenlik sisteminin daha fazla zarar görmemesi adına yapılan bir düzenlemeydi. Bu açıdan oluşan mağduriyet bilinmesine rağmen bir adım atmak geleceğin riske atılması anlamına geldiği için bir düzenleme yapılmıyor.
152 milyar maaş ödendi prim geliri 153 milyar TL
SGK, 2015’te 151 milyar 990 milyon TL emekli aylığı ödemiş. Prim geliri ise 153 milyar 40 milyon TL. Sağlık ve sigorta kolları kapsamındaki ödemeler de eklenince mali denge bozuluyor. 14 milyon 802 bin sigortalı, 4 milyon 938 bin emekliyi finanse ediyor. Bu oran Avrupa’da ortalama 4. Yani 1 çalışanın 4 emekliyi finanse ediyor. Aylık ve gelir alanlar da bu hesaba dahil edildiğinde Türkiye’deki oran 1’e 2’ye geliyor.
AÇIK KAPATILIYOR
2010’DA sosyal güvenlik sisteminin açığı 26 milyar TL’ydi. 2015’te 11 milyar TL’ye geriledi. Bu gerilemenin arkasında hem kayıtdışı istihdam konusunda atılan adımların, hem de emeklilik konusunda yapılan değişikliklerin payı var. Kayıtdışı istihdam konusunda atılan adımlar SGK’nın prim gelirlerinin artmasını, emeklilik şartlarının yükselmesi de giderlerin azalmasını sağladı.
Okan Güray Bülbül