AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, bu milleti tanımak için milletin içinden gelmek gerektiğini belirterek, “Milletin içinden gelip, aynı zamanda yönetimde de söz sahibi olduğunuzda, işte o zaman tek yürek olursunuz, tek adam olmazsınız.” dedi.

Karaaslan, Bartın Halk Eğitim Merkezinde AK Parti Kadın Kolları üyeleri ve STK temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, Türkiye’nin 67 yıllık tarihinde 5 darbe atlattığını anımsattı.

15 Temmuz darbe girişimi gecesinde gençlerin, darbeyi birebir, en merkezinde yaşadığını aktaran Karaaslan, “Bu ülkenin gençleri, o gece canından vazgeçti. Anneler kendi canından vazgeçtiği gibi çocuklarının canından da vazgeçti. 102 yıl önce Çanakkale’de yaşananların bir benzerini, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin tüm meydanları, tüm sokakları yaşadı. Rabbim bize bir daha böyle bir tecrübe yaşatmasın inşallah. Hani hep diyoruz ya ‘İstiklal Marşı’nı tekrar yazdırmasın.’ bize” diye konuştu.

Karaaslan, Türkiye’nin sadece darbelerle sıkıntı yaşamadığına dikkati çekerek, “Bu ülkede ezan 12 yıl Türkçe okutuldu. Daha sona Adnan Menderes ve Demokrat Parti’nin çabalarıyla bu değişerek, tekrar özüne döndü. Bugüne baktığımızda 2017 yılında, yani Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılına dair çok önemli hedeflerimiz var. İlk defa bir hükümet bundan 50 yıl ve 100 yıl sonrası, 150 yıl sonrası için plan yapıyor, proje üretiyor, hedef koyuyor ve o hedeflere yönelik stratejiler belirleyerek ilerliyor. Bu yolculuk çok önemli bir yolculuk ve biz bu yolcukta hep birlikte ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“16 Nisan günü Türk milleti, 15 Temmuz gecesi gibi tarih yazacak ve o yazılacak tarihin bir parçası olacak kadrolar o gün sandık başında olacak.” diyen Karaaslan, şunları kaydetti:

“Bu halk oylamasında iki taraf var. Bir taraf sürekli korku üreten, diğer taraf ise umut veren, gerçekten ‘Ülkenin geleceği için iyi şeyler yapalım.’ diyen. Bu iki anlayış oylanacak. Bunlar bu milleti hiç tanıyamamışlar. Ekmekle yere ‘hayır’ yazmalarından belli hiç tanıyamadıkları, evlere ayakkabıyla girmelerinden belli. Bu millet, örfünü adetini yaşantısını bilir. Bu milleti tanımak için bu milletin içinden gelmek gerekir. Milletin içinden gelip, aynı zamanda yönetimde de söz sahibi olduğunuzda, işte o zaman tek yürek olursunuz, tek adam olmazsınız.”