Bu toplum ne hale geldi arkadaş!..
Bir süredir sosyal medyada (facebook) “RESMİLEŞTİ DİKKAT!!” başlığı ile bir metin dolanıyor.
İşin sonu nereye varacak diye bir süredir gözlemliyorum!..
Önceleri 2-3 kişinin paylaştığı ileti son günlerde viral hale gelerek paylaşım rekorları kırıyor.
Öyle ki metin bile evrim geçirdi. Gördüğüm en az 3-5 farklı hali oluşmuş durumda…
***
Yorum yapmadan önce facebook’un son Dünya, Türkiye ve Samsun verilerine bakalım!..
Dünyada 1,49 Milyar facebook kullanıcısı var. Bunlardan 1,31 Milyarı mobil cihazlar aracılığıyla her an erişilebilir yaniçevrimiçi (online) durumda!…
Günlük aktif kullanıcı sayısı 968 Milyon ve aylık aktif kullanıcıların %65’i facebook’a her gün giriyor!..
Gelelim Türkiye ve Samsun’a!..
Türkiye’de şuan 39 Milyon facebook hesabı var!..
Bunlara sayfalar ve gruplar dahil değil…
Bunlardan 25 Milyonu Erkek, geriye kalan 14 Milyonu ise kadın…
Samsun’da ise 18 yaş üzeri 380 Bini erkek, 230 Bini ise kadın olma üzere toplam 610 Bin facebook kullanıcısı var!..
Samsun için yaş sınırını 13’i indirdiğimizde kişi sayısı 690 Bin’e yükseliyor!..
Oranlardan yola çıkarsak Samsun’da günde en az bir kez facebook’a giren kişi sayısı 450 Bin kişicivarında!..
***
Dönelim konumuza;
“RESMİLEŞTİ DİKKAT!!” başlığı ile başlayıp sözde “devlet memurları için” yayınlandığı söylenen ve ilgili, ilgisiz devletin kurumlarının adlarını yazarak paylaşılan yazı metni tamamen asılsız!..
Esas konu bu değil aslında! Konu bu asılsız olan bir metnin toplumdaki her seviyedeki kişiler tarafından sorgulanmadan adeta “o paylaştı ise doğrudur”, “herkes paylaştı, bende paylaşayım” mantığı ile paylaşımların “viral bir sanal hurafe” şekline dönüşmesi…
Bu durumun psikolojik, sosyolojik ve kitle psikolojisi açısından incelenmesi gerek!..
***
Paylaşım yapanlar aynı veya benzer iletiyi bir çok kişide görmesi temel etmen. Bu etmenin psikolojik nedenlerini daha önceki “Otoriteye Boyun Eğmek (1)” başlıklı yazımda aktarmaya çalışmıştım.
Bu yazımda Polonya asıllı sosyal psikolog Solomon Asch’in, insanların çoğunluğa uyum gösterme adına kendi doğru bildiklerinden ne derece taviz verebileceklerini, gerçeğe ulaşmak yerine yanlışta olsa “çoğunluğun yanlış olan doğrusuna(!)” uyma eğilimini ölçmek istediği “Asch deneyi”ni anlatmıştım.
Bu durumu anlamak için diğer bir deney olan Milgram Deneyi ise otoriteyi temsil eden yapı/kurum veya kişilere “hayır diyememe” konusunu incelemiş… Bu deneyi de daha önce “Otoriteye Boyun Eğmek (1)” başlıklı yazımda anlatmaya çalışmıştım…
***
Özetle; sosyolojik ve psikolojik nedenlerle kitleyi etkileyici durumlar açısından, otoriteyi temsil edici kurum, kuruluş veya kişilerin adının geçtiği bir ileti belirli bir gruba mensup olmayan heterojen yapıdaki kişiler tarafından paylaşıldığında kişilerin sosyal medya üzerinde paylaşma ve beğenme eğilimi oluyor.
Bu toplumun kitle iletişim araçlarını iyi/sürekli kullanan kişiler tarafından sorgulanmaksızın bir yanlışı nasıl yaydıklarını ve bilerek veya bilmeyerek toplumun diğer bireylerini bu yalana inandırdıklarını anlamak açısından önemlidir.
Bu örnek olay, toplumun dedikoduya, hurafeye nasıl inandığını, gerçekler yerine “akla uygun görünen” en yakın fikre yanlışta olsa kitle psikolojisine uyarak nasıl sarıldığını görmek açısından da önemlidir.
Okuduğunu anlayan, anladığını anlatabilen, muhakeme yeteneğini geliştirmiş, “gerçek doğruyu arayan” bir toplum dileğiyle!..
Hüseyin KURT