Samsun basını, Samsun baskını olma çabasında…
Toplumun ihtiyacı olan haber alma ve aldıklarını aktarma isteğinden öte, algısal operasyon tali yordamına ağırlık veren bir profil ortaya koyuyor…
Bildiğini okuyan ve toplum reflekslerini hiçe sayan yerel basınımız aslında kendi topuğuna sıkıyor deyişine hizmet ediyor…
Kendi düşen ağlamaz söylemine göre de; basına olan güvensiz ortamı çekmeye mahkum oluyor…
Yerel basınımız;
Topluma hiçbir faydası olmayan, saçma sapan ziyaret haberleri yapacak kadar aciz,
Toplumun asli sorunlarını ifade edemeyecek kadar kör ve sağır,
Biri(leri)nin gölgesinde klavye tuşlarına dokunacak kadar yandaş,
Camiada birliği sağlayamayıp ileri düzeye taşıyamayacak kadar vasat,
Yerel kurum ve kuruluşları modern hizmet anlayışına zorlayamayacak kadar muhtaç bir profille varlığını ne yazık ki sürdürüyor…
Oysa basın, topluma; olumlu ya da olumsuz gelişmeleri aktarma, hizmette aksaklık ve yanlışları gün yüzüne çıkarma, toplumun meylettiği düşünceler doğrultusunda kamuoyu oluşturma gibi hizmetler üreterek etik sularda yüzemeye memurdur…
İktisadi duruş kokarken karşıda, kimin umurunda kamu menfaati?
Biz de etik duruştan bahis açıyoruz, umut işte…
*** *** ***
Samsun’da, mevcudiyetini hala koruma başarısını gösteren bir gazete(!)…
Gazeteden çok katalog gibi…
İnandığı, aidiyet duyduğu başkanın ve başkanlık ettiği belediyenin her bir haberini (daima olumlu) boy boy işleyen,
O başkana, en ciddi rakip olarak gördüğü, uykularını kaçırttığı, inandığı insanın yerine gelecekte muhtemelen aday da gösterilecek olan başkana ve yönettiği belediyeye karşı; kin, nefret, hakaret, iftira, küçük düşürme eylemlerine haiz strateji üretmeye çalışan yaygın yönetmen himayesinde bastırılan kağıt parçasına gazete deniyor ne yazık ki…
Ama içerik; inandığı belediye yöneticilerinin üretmekle yükümlü olduğu hizmetleri dünyada ilkmiş gibi hazırlanan ve yukarıda da belirttiğimiz üzere katalog gibi..
Çıkarlarını korumaya memur olduğu medya mensuplarından adlığı gazla da personel; atarlı tavrını sergilerken cehalete bulaşmaktan, elma ile armudu eşdeğer tutmaktan da geri kalmıyor…
Bir örnek verelim, tarihin en yakınından…
Turan Çakır, Samsun Büyükşehir Belediye Meclisine başkanlık eder kendisi…
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin, iki yılda iki defa paralel örgüt ile işbirliği yaptığı haberinden başka meclis tartışması ile ulusal medyada yer almasına etken olan isim…
Sanayi sitesinin taşınmasının ardından, alanın hangi amaca hizmet edip hangi yeni tesis yapılarıyla donatılması gerektiğini öngören tartışmayla büyükşehir belediye meclisinde Canik Belediye Başkan Yardımcısı ve meclis üyesi Mustafa Erbay ile gündeme gelen zat…
Erbay diyor; Yüzyılın Projesi olan Şehr-i Samsun’u gelin uygulayalım…
Çakır diyor; Kuzey Yıldızı Projenizde niye uygulamadınız?..
Yahu, başkan Genç’i ulu ve koltuklarınıza tehlike olarak görebilirsiniz, anlarız, siyaseten deriz…
Ama, çıkarlarını koruduğunuz koltuk, mertebe açısından daha ala…
Bu projenin uygulanması, Canik Belediye bütçesi ve makamınca mı daha kolay? Yoksa Büyükşehir Belediye bütçe ve makamınca mı?..
Elma ile armudu birbirine katmayalım sevgili Çakır…
Kavganızı ve art dönüşlerinizi tüm Samsun biliyor…
Ulusal ve yerel anlaşmazlıklar, modern çağda referandum ile çözülüyor…
Canik Belediyesinin hazırladığı proje ortada, Büyükşehir Belediyesi de hazırladığı projeyi kamuoyu ile paylaşsın…
Madem toplumun genelinin istifade edebileceği bir alan tesis edilmesini istiyor büyük belediyemiz de, bu iki proje bir referandum ile Samsunlunun beğenisine sunulsun…
Hangisinin yapılacağına halk karar versin!
Buna ne dersiniz?
Allah’a emanet olun.