Samsun’da Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Eğitim Derneği üyeleri, Eğercili mahallesinde hizmete giren Biyokütle Enerji Santrali (BES) ile ilgili mühürleme kararının uygulanmamasına Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde düzenlediklerin basın açıklaması ile tepki gösterdiler.

Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Eğitim Derneği adına açıklama yapan Murat Şenel;

“Bilindiği üzere Samsun Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 2019 yılı içinde Çarşamba ilçesi Eğercili köyü sınırlarında yapılmak istenen biyokütle santraline ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir. Hemen ardından yörede yaşayan çiftçiler olarak tesisin proje tanıtım dosyasındaki eksikliklere dikkat çekerek dava açılmıştır.

İlk bilirkişi incelemesi itirazlarımız üzerine yerel mahkeme tarafından bilimsellikten uzak bir rapor hazırlandığı gerekçesi ile yetersiz kabul edilmiş ve tesisin çalışmasının durdurulması kararı alınmıştır.

Danıştay tarafından usul hatası yapıldığı gerekçesi ile mahkemeye yeniden ve yeterli sayıda bilirkişi ataması yapılarak yeniden inceleme yapılması için dosya iade edilmiştir. 7 kişiden oluşan bilirkişi heyeti bizim iddialarımızda ne denli haklı olduğumuzu ortaya koyan bir rapor hazırlamıştır. Özetle bu bölgede inversiyon denen hava olayının hakim olduğu ve kirliliğe yol açacağı, Flora ve Fauna açısından yeterli araştırmanın olmadığı, çok sayıda sanayi tesisi olan bir bölgede yer alacağı için diğer tesislerle beraber çalışması durumunda etkilerinin ne olacağının araştırılmadığı, günlük 1500 ton yeraltı suyu kullanımının çevreye vereceği zararın incelenmediği, bu suyun temini için ruhsatlı bir kuyu dahi açılmadığı, şehir şebekesinden de bu suyun karşılanmasının zor olduğu, Hacı Osman su basar ormanı gibi doğal sit alanına 2 km mesafede olmasına rağmen araştırma yapılmadığı gibi hususlar dikkate alınarak ÇED Gereklidir kararı verilmiştir.

Samsun 3. İdare Mahkemesinin 2020/553 Esas sayılı dosyası ile Çarşamba Eğercili Biyokütle Enerji Santrali hakkında davalı valilikçe verilen ÇED Gerekli Değildir kararının iptaline karar verilmişse de, 21 Eylül 2021 tarihinde kararın davalı Samsun Valiliğine ve Davalı Müdahil Şirkete tebliğine ve kararın basına yansıyarak herkesçe bilinmesine rağmen halen mezkur santral faaliyetlerine devam etmektedir.

2577 sayılı yasanın 28’inci maddesinde aynen, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.” denilmektedir.

Her ne kadar yasada 30 günlük süre öngörülmüşse de bu süre azami süre olup kararın icabının asgari sürede yerine getirilmesi esastır.

Bu arada yine Mimarlar Odası Samsun Şubesi ile yöre çiftçilerinin açtığı imar uygulamasına yönelik iptal davasında da iddialarımız bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Bizler bu tesisin inşaatına Kapalı Depo İnşaatı ruhsatı ile yol veren Çarşamba belediyesini de, mahkemeye başvurduğumuz andan itibaren acilen ruhsat tadilatı yaparak inşaatı neredeyse tamamlanmak üzere olan santrale entegre sanayi tesisi ruhsatı veren yetkilileri de, inşaatın yapı denetim firmasını da hukuken yaptıkları usulsüzlükleri açığa çıkartmış durumdayız.

Birkaç gündür devam eden şikayetler üzerine yöre halkı dün akşam santralin yakınlarından canlı yayın yaparak tesisin halen çalıştığını, odun kırma işleminin devam ettiğini, kamyonların santrale sürekli ve özellikle gece malzeme taşıdığını da tespit etmişlerdir. Başından beri söylüyoruz. Mahkemenin yani adalet sistemimizin verdiği mühürleme kararı sanki yerel yöneticilerin kalplerine, gözlerine, kulaklarına ve gönüllerine vurulmuştur.

Bize söylenen mühür tesisin dışına değil içerideki kısımlara vuruldu yalanlarına karnımız artık toktur. Devlet memurları hükümet memurları gibi hareket etmeye devam etmekte, mahkemelerin verdiği kararları görmezden gelmektedir. Oysa devlet memurları kamu hizmeti görmektedir. Samsun ilinde ise ne yazık ki bir firmanın çıkarları halkın çıkarlarının önüne geçirilmeye çalışılmaktadır.

Santral inşaatının duyulmasından hemen sonra Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Eğitim Derneği tarafından, Terme ve Ziraat Odaları ile çeşitli siyasi partilerin ve çevre platformlarının, TMMOB bileşenlerinin desteği ile yöre halkından toplanan 6500 imzalı dilekçe 17 Ocak 2020 tarihinde resmi yazı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Aradan yaklaşık 10 ay geçmesine rağmen cevap verilmeyen dilekçelerin akıbeti 18 Kasım 2020 tarihinde yeni bir dilekçe ile sorulmuş ancak bu dilekçeye de cevap verilmemiştir. Halkın santrali istemediğine dair dilekçelerini dikkate almayan ve nerede olduklarını bir türlü bize bildiremeyen kuruma bu kez dava sahiplerinden biri olarak şahsen müracaat etmekteyim.

Ayrıca dilekçelerin birer taranmış nüshasını da içeren dilekçemizi Bakanlık Teftiş Kuruluna ve Cumhurbaşkanlığına da ileteceğiz. Avukatlarımız ile beraber bu konunun da takipçisi olacağız.

Bir önceki Samsun Valisi Çarşamba Ovasının batı yakasının sanayiye açılması için toplantılar düzenleyip tutanaklar hazırlatmıştır. Şu an kendisini hatırlayan dahi yok. Mevcut valimizin bir an evvel kamunun yararlarını gözetmek suretiyle, mahkeme kararlarının yerine getirilmesi talimatını vereceğini ve konunun takipçisi olacağını biliyor ve bu adımlarını bekliyoruz. Hemen ve şimdi adalet istiyoruz. Gecikmiş adalet, adalet değildir diyor ve davamızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitse dahi takipçisi olacağımızı tüm yetkililere, yerel yöneticilere ve milletin vekillerine de bir kez daha duyurmak istiyoruz” dedi.