14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanıyor.Tüm hekimlerimize Tıp Bayramının kutlu olmasını diliyorum.Terör saldırıları nedeniyle içimizin kan ağladığı bir dönemde bayramdan söz etmek de pek mümkün değil ama…
14 Mart ; hekimliğin bilimselliğe yöneldiği ,ilk tıp eğitiminin başladığı gün olarak 14 Mart’ın seçildiği söyleniyorsa da,aslında 12 Mayısta kutlanan Tıp Bayramı,Cumhuriyetin ilk yıllarında genç ve istikbal vadeden Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’nin apansit patlamasından ölmesi nedeniye,bozulmuş olan hekim camiası ile bürokrasi arasındaki kırgınlığın çözülmesi amacıyla 14 mart 1937 tarihinde kutlanmaya başlanmıştır.
14 Mart 1827’de, 2.nci Mahmut döneminde,Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisi ile ilk cerrahhane kurulmuştur.Bilimsel anlamda çağının modern cerrahi uygulamalarının yapılacağı ilk kurumdur.Şehzadebaşı’nda Tulumbacıbaşı Konağında Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulmuştur.
14 Mart 1919 işgal altındaki İstanbulda ilk tıp bayramı kutlanmış ancak Tıbbiyeli Hikmet Badurun önerisiyle, işgali protesto gösterisine dönüşmüştür.
1929-1937 yılları arasında Tıp Bayramı 12 Mayıs’ta kutlanmıştır.
Hekimlik,en uzun tahsil gerektiren bir meslektir.Tıp fakültesi 6 yıldır bunun üzerine en az beş yıl ihtisas yapılır.Sürekli okumak gerektiren bir meslektir.Hekim sürekli değişen ve yeni yeni ilaçların ve tedavi şekillerinin ortaya çıktığı günümüzde eğer okumaz ise yaya kalır,bu bakımdan hekim sürekli okumak ve yenilikleri takip etmek zorundadır.
Hekimliğin,çalışma saatlerinin en uzun bir meslek olduğunu söylemeye bile gerek yok.Hastanın gecesi gündüzü olamaz,gece çalışma ve nöbet hekimlikte sürekli var olan bir
uygulamadır.Stresi en çok olan mesleklerden biridir.Kısacası hekimlik zor ve meşakkatli bir iş dalıdır.Ancak,bu mesleği seven ve bunun cefasına katlanan tüm hekimlerimize bayramlarında kolaylıklar dilmek ve yılda bir kez olsun bayramlarını kutlamak toplumunun her ferdine düşen önemli bir görevdir.
Hekime şiddet ve sağlık çalışanlarına saldırı , ülkemizde, günümüzün en önemli gündem maddelerindendir.Dünyanın hiç bir medeni ülkesinde hekime saldırı yapılmaz zira hekimler insan sağlığına katkı sağlamak hastayı tedevi etmeyi görev bilen insanlardır.Ancak İlimizde Dr.Kamil Furtun gibi pırıl pırıl değerli bir arkadaşımızı ve yine Bir kadın hekim Dr.Aynur Dağdeleni teröre kurban verdik.Samsun için yüz karası ve gerçekten çok esef edilecek bir konudur.
2016 yılında bir 14 Martta terör şehidi bu arkadaşlarımızı hatırlamadan geçmek mümkün değil diye düşünüyorum.Bu tür saldırıların ve utanç vesilesi çirkin şiddet olaylarının hem ülke genelinde hem de sağlık camiasına yapılmamasını diliyorum.
14 Martlar hekimliğin sorunlarının da tartışıldığı günler olması gerektiğine inanıyorum.Ancak hekimlerin toplumdan beklediği en önemli şey,saygı görmektir.Gerisini hep birlikte aşabileceğimize inanıyorum.Hekim sayısının az olduğu,imkanlarımızın kısıtlı olduğu, sorunlarımızı konuşarak çözme alışkanlıklarımızın olmadığı,şiddetin hala bir çözüm aracı olarak görüldüğü bir ortamda malesef,iyi bir iletişim ve sabrın bir çok sorunu çözebileceğine tecrübeli bir hekim olarak inanıyorum.
Gelecek yılların daha sorunsuz,daha güzel ve şiddetsiz olacağına inannıyorum ve Tüm hekimlerin tıp bayramını tekrar kutluyorum.