2015 yılı Nobel ödülünü kazanan Prof.Aziz Sancar’ın çalışmalarıyla gündeme gelen,kanser hastalığının oluşumunda rolü olan DNA nın tamiri ile ilgili çalışmalar son günlerde daha çok konuşulur oldu. Bu günkü bilgilerimize göre sebze ve meyvelerde kanser nedeni olan; DNA kopmaları ve kırılmalarını önleyici maddeler olduğu ve bunların vücudu kanser hastalığından koruduğu bilinmektedir. Bu bakımdan günümüzde taze sebze ve meyvelerin kanserden koruduğu hakkındaki çeşitli haberler medyada daha çok yer almaktadır.
Özellikle sebze ve meyvelerdeki lif’in DNA tamirinde rol oynadığı bilimsel çalışmalarda tespit edilmiştir.Kalın barsakta kolesterol ve safra asidlerinin kanseri başlatabileceğine dair bilgiler ortaya çıkmıştır.
Fazla tuzlu ve füme besinlerin, gıdalardaki küfün( mikotoksinin),kırmızı etin,konserve besinlerin,hayvani yağların,besinlerdeki katkı maddelerinin,liften fakir beslenmenin çeşitli evrelerinde kanser oluşumunda rol alabileceği şeklinde bilimsel tespitlere ulaşılmıştır.
Tuzlu balık,alkol,obesite,bazı mikotoksinlerin(küfler) , kanserin artmasında kanıt düzeyi yüksek düzeyde artmış riski işaret etmektedir.
Çeşitli çalışmalarda ,nişastanın mide kanseri için tetikleyici olabileceği düşünülmektedir.
Yağ ve kolesterolün meme kanserinde riski artırdığı anlaşılmıştır.
FOLAT verilmesinin kalın barsak tümöründe koruyucu etkisi olduğu düşünülmektedir. Sarımsağın mide kanserinde önleyici etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bazı yiyeceklerde bulunan flavonların ( kahvede ,turunçgillerde var ) meme kanserinde koruyucu etkisi vardır.
Lahana,ıspanak gibi besinler detoks sistemlerinin uyarılmasını sağlar.
Bazı bilimsel çalışmalarda sebze ve meyve tüketiminin ağız , akciğer ve mide kanserinde önleyici olduğuna dair inandırıcı deliller elde edilmiştir.
Alkolun DNA metilasyonunu önlediği,yetersiz B vitamini alındığında yine DNA metilasyonu nu etkilendiği için kanser riski artar.
Domateste bulunan likopenler antioksidan olarak görev yapar ve kanserden koruyucu etki gösterir.Yeşil ve siyah çayda bulunan flavonoidlerin de koruyucu olduğunu bildiren kanıtlar ortaya konulmuştur.
Çilek, böğürtlen,dut,üzüm gibi üzümsü meyvelerin antisiyanoidler içerdiği, nar da ellagic asid, galiotannin, kara üzümde ,yer fıstığında resveratrol bulunduğu, soğan , sarımsak ,pırasada kükürtlü bileşikler dially sülfit, selenyum bulunduğu ve bunların da kanserden korunmada rolleri olduğu anlaşılmıştır.
Dünya Sağlık Örgütünün Teknik Raporunda, sağlıksız vücut ağırlığı ve hareketsiz yaşamın kanser nedeni olacağı ve taze sebze ve meyve ile beslenmenin de kanseri önleyeceği rapor edilmiştir.Bilinçli beslenerek kanserden korunmak mümkündür.
Meyvenin ve sebzenin bu kadar bol olduğu ülkemizde bu sağlık hazinesinden faydalanmalıyız.DASH (Dietary Aprooach to stop hypertention) yüksek tansiyonu önleme diyeti diğer adıyla Akdeniz diyetinin aslı da sebeze ve meyve ağırlıklı beslenmedir.
Taze sebze meyve ile hem taze vitamin mineral almış olunacak hem de bir çok hastalıktan korunmak mümkündür.
Bunu bir yaşam biçimi haleine getirmek sağlıklı olmak için şarttır.
Dr.M.Emin Dinççağ-iç hastalıkları ve halk sağlığı uzmanı