21 Mart’ı içinde bulunduran haftanın “Orman Haftası”, 21 Mart’ın da “Dünya Ormancılık Günü” olarak anılması münasebetiyle, kamuda ya da serbest olarak Ormancılık faaliyetlerini, hakkını vererek sürdürülebilir kılan tüm Orman Mühendisi meslektaşlarımın gününü kutluyorum…
Mesleğin zorluğu ve ağır sorumluluklarının yanında, kamu ve özel sektörde istihdam boşluğu bulma adına zor dönem geçiren, ülkemin değerli Orman Mühendislerine Allah’tan kolaylıklar diliyorum…
21 Mart Dünya Ormancılık günü olması nedeniyle, ülkem için değer teşkil eden, yenilenebilir kaynak olan ormanlarımıza hükmeden mühendislerin sorunlarına değinelim istedim…
Her kesimin gönlünü hoş etmek zor meziyet…
Kimseyi kategorize etme gibi bir gayretim de yok, her kesim derken…
Ama, benzer kulvarlarda yüz güldürüşler filizlenirken…
Arda kalanların iç çekişleri; “Biri yer, biri bakar” söylemindeki kıyamete dalalet eder…
İşte bu yüzden;
Meslektaşlarımın, insanlığın yaşamını idame ettirebilmesi için ciğer görevi yapan ormanların mutlak varlığı için mücadele eden Orman Mühendislerinin…
Dolayısıyla; Orman ve Su İşleri Bakanı Sn Veysel Eroğlu, Orman Genel Müdürü Sn İsmail Üzmez’i direkt olarak ilgilendiren konuya değinelim istedim…
*** *** ***
Karbon ticareti kapsamında, ülke itibar ve bütçesine etken olacak “Ormanların” sürdürülebilir varlığı,
Toplum sağlığı çıtasının yukarılara çekilmesi adına “Kent içi yeşil alanlar”ın arttırılması,
Modern Ormancılık kapsamında, “Orman Köylüsü”nün refah düzeyinin ilgi ve yöntem gözeterek yerden kaldırılması,
“Karayolları ağaçlandırmaları”nın bilimsel temellere dayandırılması,
Tüm Avrupa’dan daha fazla endemik türü bünyesinde barındıran ülkemizin, “Odun dışı orman ürünleri”nden daha fazla sosyal ve ekonomik fayda sağlaması ve mevcut orman envanteriyle birlikte GSMH içerisindeki pay yüzdesinin artırılması,
Türkiye’de göç sorununun ilk sırasına demir atan “Köyden Kente Göç”ün artarak devam etmesinin önünün kesilmesi,
Mevcut şefliklerin üzerindeki kişi/hektar alan yoğunluğunun azaltılması ve dolayısıyla bakım ile üretim faaliyetlerindeki verim ve sürenin daha sağlıklı işleyişi,
Kent ve kırsal sosyal çevrelerindeki toplumun ağaç ve orman algısının olağanlaştırılması,
Yoğun ya da sığ olduğu yörelerin klimatik durumunu olum ya da olumsuz etkisinin sürdürülebilir veya ıslah çalışmalarının yapılması,
Kent ve kırsallarda, can ve ciddi boyutlarda mal kaybına sebebiyet veren sel ve taşkınları kontrol altına alınabilme çalışmalarının yoğunlaştırılması,
Ve; gelecek kaygısı gözetmeden başlanılan eğitim hayatının sonlandığı andan itibaren iş gücüne katılma sevdası…
Adına…
Mağdur ve belirsizlik içinde ömür sürdüren Orman Mühendisleri atama beklemekte…
*** *** ***
6 bin civarında mezun/yığılma olduğu çeşitli platformlarda ifade edilen Orman Mühendislerinin…
Bu beklentilerinin de gayet yerinde olduğu gün gibi ortadadır…
Hizmet alımı ile; yüzlercesi, belki binlerle ifade edilecek sayıda meslektaşımız hem işi sahada görüyor hem de ekonomik kazanım elde ediyor…
Lakin; kalıcılık ve sonrası adına bir teminat, bir oh! deyiş armağan etmiyor…
Özel sektörde çalışma koşulları ve yine özel sektörün de yetersiz kalışı durumunda…
Başında “Orman” olan “Mühendis” ünvanı taşıyan bireylerin, hatırı bile sayılmayacak meblağlarda ücrete tabi, alakasız iş sahalarında yer bulduğunu belirtmek isterim…
Ve bu sorunun çözümü için arayış içinde olunması gereken bir merci varsa o da; “Orman Mühendisleri”nin geleceğine ve mağduriyetinin sonlanmasına etken olacak olan “Orman ve Su İşleri Bakanlığı”dır…
Bu ülkenin ve dünyanın geleceği adına, bir insan eğitimci kadar orman ıslahçısı da gereklidir…
Bu bağlamda;
Atama bekleyen öğretmenler kadar medya tarafından rağbet görmeyen Orman Mühendislerine istenilen kadroların açılmasını ümit ediyorlar…
Orman İşletme Şefliği sayısı 1400’lere varan ülkemizde, bir o kadar daha istihdam edilmesi gerektiğini de şahsım adına belirtmek isterim…
21 Mart Dünya Ormancılık Günü, tüm meslektaşlarımın refaha ulaşacağı günün başlangıcı da olması temennilerimle…
Allah’a emanet kalın.