Gerçekten medyada çıkan haberlerden vatandaş şaşkın !

Her gün biraz daha aklımız karışıyor.

“Yok ekmek yemeyin, meyve zehir” gibi uçuk ve yıllardır milletin yediği, içtiği, şeyleri yasaklayan haberler, herkesin kafasını karıştırıyor.

Aslında çok önemli bir söz vardır : popüler olan bilimsel değildir.Popüler olmak amacıyla bilimsel olmayan, kişisel ve duygusal haberler ile toplum geriliyor.

Yeme ve içmenin alfabesi olur mu ?

Yemek ve beslenme bir kültürdür. Herkes, geleneksel olarak ailesinden gördüğü ve geçmişinde kazandığı davranış kalıpları ölçüsünde yer içer.

Ama bilimin de öngördüğü bazı gerçekler var. Katı yağlar, LDL kolesterolü yükseltiyor.

Glisemik indexi yüksek besinler ( yani,bal,reçel,marmelat bazı meyvelerin şekeri hızla kana geçiyor,bunlara glisemik indexi yüksek gıdalar adı veriyoruz) çok sağlıklı değildir.

Ve bunlar karaciğer yağlanması yapıyor ve insülin direncine yol açabilir.

Tuz, bildiğimiz tuzdur ve bunun kayası, mayası olmaz. Yüksek tansiyonu olanlar, tuzdan kaçınmalıdır. Zira tuzlu beslenenlerinin tansiyonu ; ilaç da alsalar kontrol olmuyor!

Yüksek tansiyonlu olanların, ister Canan Karatay, isterse uzaydan gelen profesör desin, felç, kalp krizi,böbrek yetmezliği olma şansı yüksektir.

LDL kolesterolü yüksek olanların, kalp krizi geçirme şansı yüksektir, İnme geçirme şansları yüksektir. Hatta alzheimer hastalığının bile kolesterol ile ilgisi olduğu bilimsel olarak düşünülüyor.

Şimdi,esas olan beslenme kuralları şudur : Her şeyden az az yemeli. Her şeyin çoğu zarar. Zaten, obezite, kalp damar hastalıkları, diyabet (şeker hastalığı), metabolik sendrom ,karaciğer yağlanması, çok yiyenlerin sorunudur. Bu hastalıklarla mücadele edenler, yemeği ihtiyacı kadar yiyebilse, çok yemeyi bıraksalar, hastalıklarıyla ilgili sorunların % 30 u çözüme kavuşacaktır.

Mevye ve sebzeler, detoks dediğimiz, vücudun direncini artıran, vücutta gelişen serbest oksijen radikallerinin atılmasına ve bağışıklık sistemimizin bizi koruyacak şekilde çalışabilmesi için gerekli antioksidanları, vitaminleri, mineralleri ve barsak sağlığı için çok gerekli olan “lif” leri sağladığı için çok gerekli besinlerimizdendir.

Günde 5 kez tüketilmelidir.

Her renk meyveyi ölçülü olarak tüketmek sağlık için şarttır.

Aşırı hayvansal gıdalar, barsak sağlığı için uygun değildir. Barsak kanserlerinin ve kalp damar hastalıklarının çok fazla hayvansal gıda tüketenlerde olduğunu unutmayalım.

Şekerli içecekleri, meyve suyu adı altında glikoz şurubu kullanılarak yapılan içecekleri mümkün olduğu kadar içmeyelim. Ayran, süt, soda ve çay en iyi içeceklerdendir.

Günde iki fincan kahve içilebilir.

Beslenme kadar egzersiz yapmak da sağlıklı olmanın temel şartıdır.

Kim ne derse desin, ölçülü beslenmek, her şeyden az az yemek, egzersiz yapmak aklı karışanlara en önemli tavsiyemizdir.