Samsun Saitbey Mahallesi Demirciler yokuşu eskiden kızgın demiri döven çekiç sesleriyle yankılanırdı. Şimdilerde son kalan demirci şehrin sessizliğine sükûneti ile ses veriyor olmanın üzüntüsünü yaşıyor.

Samsun’da adını bir zamanların demirci dükkânlarında yankılanan alevde pişen demirin çekiç ile nağmelenmesinden alan Demirciler yokuşu artık adının son demlerini yaşıyor.

Ateşte açan güller olarak adından bahsettiren demircilik mesleği el emeği ürünleriyle son yıllarda teknolojiye tek başına meydan okumaya çalışıyor.

Bu yüzyıllık sanat ateşe gönlünü vermiş bir çığlığın sesi, her çekiç darbesi aslında zamanın içinde iz bırakıyor. Bu asırlık sanat şimdilerde nesli tükenen bir sanata dönüştü. Eskilerin en kıymetli gözde meslekleri arasında yer edinen demircilik artık teknolojinin kurbanı olma yolunda kayboluyor.

Bir zamanlar Demirciler yokuşu iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalığa ev sahipliği yaparken yerini hazin bir sessizliğe bıraktı.

Demirciler yokuşunun son demircisi olan Demirci İbrahim Germeoğlu, “Her ürünün hazırı çıktı, şimdi demir döven bir sanatkâra rastlamak imkânsız hale geldi. Eskiden aileler çocuklarını getirirdi sanat öğrensin diye ‘eti senin kemiği benim’ derlerdi. Şimdi ne yazık ki bu yok, meslekten öğrenmekten önce sosyal güvencesi alacağı maaş hesaba alınıyor. Biz bu altın mesleği öğrenirken yokluk içinde çileler ile öğrendik. Bu yüzden şimdi yeni nesil kimseye bu meslekleri öğretemedik ve kaybolmaya yüz tutar hale geldi. Adam bulup çalıştıramamaktan iyice yorulduk bu yüzden birçok demirci meslekten elini çekip kapattı. Ben mesleğimi çok sevdim bu yüzden heykeltıraşlık bile yapabilecek hale geldim. Sahilde ki Amazon Kadını heykelini ben yaptım. Demirciliğin artık bir önemi kalmadı. Bir balta, ocak, nacak, keserin fabrikası hazırını üretiyor satışa çıkarıyor bizim el emeği ürünlerimiz ile arasında çok fazla fark olduğundan birçok kişi hazır ürüne rağbet ediyor. Gerçekten el emeği ürünün farkını bilen kişiler fiyat farkına bakmaksızın el emeği ürününe talep ediyor, ama buda çok yetersiz olunca demircilik ve el emeği ürünler zamana meydan okuyamıyor” diye gözlerinde ki hüzün ile sözlerini tamamladı.

Gül Gülsüm GÜNDÜZ