Proteinin hayatın temel yapıtaşlarından olduğunu söyleyen Ayşe Tolga, “Protein sözcüğü Yunanca dilinden gelmektedir. Birincil öneme sahip anlamını taşıyan ‘prota’ sözcüğünden. Ve gerçekten vücudumuz için birincil önemdedir. Vücutta hücre üretimi ve onarımından sorumlu aminoasit zincirlerini bağlayan proteinler canlı organizmaların temel bileşenlerindendir ve hücrelerin içindeki her süreçte yer alır” dedi. Proteinlerin beslenmenin önemli bir parçası olduğunu belirten Tolga, “Vücudumuz için gerekli temel aminoasitleri gıda yoluyla almak zorundayız. Protein için gerekli aminoasitler; peynir, süt, et gibi hayvansal gıdalardan alınabileceği gibi mercimek, baklagiller, buğday glüteni, tam tahıl, tohumlar (ör: susam/tahin) ve tofu gibi bitkisel besinlerden de yeterli miktarda alınabilir” önerilerinde bulundu. Tek protein kaynağının et olmadığının altını çizen Tolga, bezelye, Brüksel lahanası, ıspanak, brokoli, patates, kuşkonmaz, kayısı, şeftali, avokado, mısır ve enginarın da protein açısından zengin olduğunu belirtti.



Tekkeköy’de Turizm Haftası Kutlandı
Tokat Şehidini Dualarla Uğurladı
Bağımlılıkla Mücadelede Kamu Politikaları Sempozyumu Başladı
TMMOB’dan 1 Mayıs Daveti
OMÜ, Cumhuriyet’in 100. Yılında TEKNOFEST İstanbul için Hazır
İbrahim Sağlam, ‘Sarı Pas’ta Epidemiye Dikkat!’
Bilinçi Yapılan Egzersiz Kalp Rahatsızlığı, Diyabet, Obezite Ve Pek Çok Hastalığı Önlüyor